Çelişkili İfadeler Podcast... Bölüm 9. Kanada'ya Taşınma Sürecim... Teşekkür Listem

Bugün 29 Aralık 2021, soğuk bir Vancouver sabahından herkese merhaba.

Nerede kalmıştık… Son podcast yayınımı yapalı bir buçuk ayı geçti, iki aya yaklaşıyor… İstanbul’dan yaptığım son yayından sonra epey bir değişiklik oldu hayatımda. Son bölümü dinleyenler o gün  kafamın ne kadar karmaşık duygularla dolu olduğunu farketmişlerdir diye düşünüyorum. Mutlu bir haber aldığımı ve bu haberin ardından mutluluğa bakışımın değiştiğini anlatmaya çalıştığım bir yayındı o. Aslında daha çok o an yaşadığım duygu durumunu hayatımın her anında yeniden hissedebilmek için, o gün de dediğim gibi kendim için yaptığım bir yayındı. Bugün hem aklını karıştırdıklarıma açıklama yapabilmek hem de yaşadığım mutluluğa sebep olan bazı dostlara teşekkür etmek için kaydediyorum bu yayını.

O gün bende mutluluğa sebep olan haber Kanada vizemizin onaylanması haberiydi. Bunda ne var ki demeyin lütfen çünkü yaklaşık 8 ay boyunca bu haberi almak için uğraştık.

Anlatayım…

2020 yılının sonuna doğru, pandeminin iyice zirve yaptığı bir dönemde eşim işini kaybetti. Türkiye’nin önemli bankalarından birinde çalışıyordu. Pandemi şartları herkes için zorlu geçerken hepimiz bu yeni düzene alışmamız gerektiğini anlamıştık. Güya çalışanı işten çıkarmak yasaktı. Ama bizim güzel bankamız için herşeyin kılıfı hazırdı ve eşim 2020 yılının aralık ayına bir işsiz olarak girdi.

Tam bu işsizliğin verdiği şoku atlattık, hatta yeni iş görüşmelerine başladığı bir dönemde ise bambaşka bir haber aldık, kiracısı olarak oturduğumuz ev kentsel dönüşüm sebebiyle yıkılacaktı. Zaten ayakta zor durduğumuz bir dönemde bizi yıkan asıl darbe de bu oldu. İstanbul şartlarında taşınacak olsan kiralar uçmuş vaziyette, taşınmak ayrıca bir masraf zaten. Eşim de bir sürü iş görüşmesine giriyor ama kimseden bir dönüş yok. Pandemi desen zaten nefes aldırmıyor. Kısacası hayatımızda dibe vurduğumuz ve bizi çok yoran bir süreçten geçiyorduk.

İşte böyle bir ruh haliyle boğuştuğumuz bir dönemde eşim, işten döndüğüm bir akşam bana yurtdışına gitmekten bahsetti. İlk başta doğrudan kestirip attım, ne işimiz var yurtdışında, daha Türkiye’de geçinemiyoruz, bizden olmaz, biz yapamayız… Ama bir yandan da beni huzursuz eden, içimi kemiren, bir şeyler vardı. Huzursuzluğum, içinde yaşadığım toplumu artık sürekli sorgular oluşum, ülkenin ekonomik durumu, siyasi koşullar vesaire… Sanırım ilk teşekkürü eşime etmeliyim. Hiç vazgeçmedi. Israrla araştırdı, bu ülkede şöyleymiş, şu ülkede böyleymiş diye diye beni de ikna etti en sonunda. İşte tam bu ikna oluştan sonraki süreç çok karmaşık, bu sebeple oraya hiç girmeyeceğim, ama dediğim gibi teşekkür etmem gerekenler var, onları atlayamam.

Aslında önce tek tek isimlerini verip teşekkür etmeyi düşündüğüm bir teşekkür listesi hazırlamıştım kendime… Ama kendilerini tanımayanlar için sıkıcı bir yayın olmasını istemiyoum, ayrıca bazı isimleri burda zikretmenin o isimlere zararı da dokunabileceğinden endişe ediyorum. Bu sebeple bu yayını kaydettikten sonra kendilerine özel olarak ulaştırdığım insanlar bilsinler ki hayatımda çok önemli yerleri var. Çoğu ailemden ve yakın dostlarımdan oluşan bu kişilere toplu bir teşekkür yayını olsun bu, iyi ki varsınız.

Bu arada insanın ülkesini terketmesi, alıştığı bildiği düzeni bırakıp binlerce kilometre öteye, dünyanın öbür ucuna gitmesi kolay ya da güzelmiş gibi anlaşılmak da istemem.  Bu benim mecbur kaldığım maceram. Belki bir gün beni buna mecbur bırakanların oluşturduğu bir de utanç listes hazırlarım kendime, kim bilir.

Listen on Google Podcasts